''Ortadoğu’dan sapık çağa yeni akın''

Çağımız geçen yüzyıldan kalan sistemlerin iflâs ettiÄŸi ve rejimlerini geleneksel emperyalist yapıları üzerine kuran devletlere hangi iktisadi ve siyasi bağımsızlık savaÅŸlarının yoÄŸunlaÅŸtığı bir çaÄŸdır.

Emperyalistlere karşı sosyal tarihi çizgisi aynılık gösteren üçüncü dünyanın büyük bölümünü teşkil eden Müslüman uluslar bugün hem dışta varlığını muhafaza hem de içte emperyalizmin kuyrukçularıyla boğuşma durumundadır.

Siyasi, iktisadi ve kültür emperyalizmiyle hırpalanan ve içte esasını göstermesi kuyrukçu anayasaların sınırları içinde kısıtlanan “Mutlak Fikrin” her ÅŸeye raÄŸmen filizlenmesi bu ülkelerdeki ÅŸehitleri ve çilekeÅŸleriyle mucizevi bir durum gösterirken, ilkel toplum yapısından 20 yüzyıl yaÅŸayışına sıçrama yapma durumundaki özelikle Afrika ulusları, geliÅŸmemiÅŸ ve tarihi birikimini yapamamış düşünceleriyle emperyalizme karşı güç direnmektedir, Ã¶nce silâh yardımıyla baÅŸlayan iliÅŸki kısa sürede geleneksel emperyalizme dönüşmekte ve karşılıklı kuyrukçu grupların birbirleriyle savaÅŸmaları sonucuna gitmektedir.

Şunu kesin olarak söylüyoruz: Çağın insan için diriltici soluğu Ortadoğu da tütmektedir. Ortadoğu dünyada coğrafi bir bölgeyi gösterdiği kadar her türlü emperyalizmin saldırısına uğramış bir düşüncenin mananın tüttüğü yerdir. Üçüncü dünyayı insan çizgisinin dışında tutan kapitalist ekonomik ve siyasi emperyalist görüşün ve onun meydana getirdiği durumun aynı biçimde istismarcısı olan karşıt emperyalizmin ölüm fermanını Ortadoğu hazırlamaktadır.

Uluslararası politikada kuyrukçuluktan biraz daha arınmış Türkiye’nin 7. islâm Konferansındaki aktif durumu ve uluslararası iliÅŸkilerde 42 ülkenin bazı konularda müşterek hareket etme kararı bunun büyük bir adımını teÅŸkil eder.

Siyonizm’in ve emperyalizmin OrtadoÄŸu’nun baÅŸbelâsı olması konusunda birleÅŸilmesi, emperyalistlerin, uzlaşıcı noktası Kıbrıs için lehimize alınan kararlar, ekonomik iÅŸbirliÄŸi fikri ve F.K. O’nun Türkiye’de savaşı veren örgütlerin desteklenmesi düşüncesi önemli adımladır.

Son durum göstermektedir ki Türkiye’de emperyalizme karşı verilen kurtuluÅŸ savaşından sonra güdümlü düzenin ÃœÃ§Ã¼ncü Dünya ülkelerine karşı 50 senelik tarihi ve coÄŸrafi durumunun imtiyazıyla, deÄŸiÅŸen ve geliÅŸen olayların sürüklemesiyle düzelmeye baÅŸlamıştır.

Ortadoğu diriliş içindedir. Tarihin en karışık, sosyal, siyasal yapısını gösteren Ortadoğu, dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen düşünce ve hareket birikimini hazırlanmış ve hazırlamaktadır.

Terminoloji olarak bu hareketi sol veya saÄŸ olarak nitelendirenler tarihi geliÅŸim içinde bunun izahını yapamamaktadırlar. Çünkü OrtadoÄŸu tarihi geliÅŸimi, sosyolojisi bunun bugün ismi diÄŸer izm’lerle beraber anılmasına raÄŸmen kökte islâmi bir uyanış olduÄŸunu, göstermektedir. Canlı bir örnek, Lübnan olayları, halk kesimine inen hareketin gerçek karakterini göstermiÅŸtir.

Bugün Mutlak Fikir baÄŸlıları hareketin teori ve pratiÄŸi bakımında iç ve dışla mücadelede çok ÅŸey öğrenmiÅŸlerdir. Her objektiften kendisinin nasıl göründüğünü bilen ve olaylara deÄŸiÅŸik acılardan bakarak kendine karşı olanları bizzat fikri, siyasi, manevi ve vurucu güç bütün OrtadoÄŸu ve Türkiye’de güçlenmektedir.

Düşmanları istedikleri kadar kudursun. Anın mücadeleleri içinden sesleniyoruz:

 “Ä°STÄ°KBAL Ä°SLAM’ındır.

 Salih MirzabeyoÄŸlu

Gölge Dergisi 5. Sayı-1970